30 Ağustos 2010 Pazartesi

keşf i Mardin




Dostum sayyum ile GAP turuna çıkmamız tamamen düşeşe gelmiş bir olaydır. Dünden gezeyim göreyim meraklısı olan ben bir süredir msn de arkadasımın basının etini yemekteydim. O da benim tacizlerime daha fazla dayanamayarak ayrıca doğu egzotizmine gönül vermiş bir bünye olarak GAP turuna razı geldi. Mayıs ayı için sözleşip, hayatlarımıza devam ettik. Sonra günler haftalar geçti.Nisan ayında bizim ki "ben nişanlanıyorum , ben evleniyorum , düğünüme bekliyorum" dedi. ayrıntıları anlatırken de 19 mayıs da kız istemeye gitceklerini belirtti. Hali hazır da "o da benden önce evlenirse, bileklerimi keserim" dediğim arkadaşlarımdan biri evlenmek üzere olduğu için öfke duyan ben , 19 mayıs menşeli planlarımızın da suya düşmesinden ötürü hayli üzülmüş , büzülmüş, kabuğuma çekilmiştim. Derken Mayıs ayında "biz ayrıldık , iptal düğün dernek" dedi. "hımm :S o zaman gidiyor muyuz GAP turuna ?" dedim. Akabinde olaya tepkimden kelli, benim kalbimin olmadığı konulu atışmadan sonra, sayyumum "Hadi!" dedi ve başladık.


Gezimizin Mardin ayağına Diyarbakır ın ilçe terminalinden bindiğimiz pis ve küçük minibüsler ile geçtik. Yaklaşık bir buçuk saat süren yolculuktan sonra minibüs bizi sehrin girişinde bir yerde bıraktı. Ordan da şehir otobüsleriyle merkeze geçtik. Gözlerimi dört açıp çevreyi inceleyen ben otobüsteki teyzelerin dikkatini çekmiş olucam ki rehber edasıyla. "Bak kızım bura ... şura da .. "şeklinde nacizane anlatmaya başladılar sağolsunlar. Hikayenin bu yerinde sunu da belirtmek isterim ki bazılarının rast geldiği ya da iddia ettiği gibi değildi.Mardin halkı çok yardımsever , sıcakkanlı , hoş sohbet insanlar idi..

Mardin e gidip yapmadan dönersen yatacak yerin yok ;


- Mardin de az sayıda süryani yaşamakta.Çoğusu göçüp gitmiş, kalanlar da kendilerini turistik amaçlı işlere vermişler. Evleri zaten Meryem Ana kilisesi nin olduğu bölgede toplanmış. O tarafa gittiğinizde yanınıza üçer beşer çocuk takılıyor. Size küçük bedeller karşılığında küçük çaplı rehberlik yapıyorlar. Üç beş çocuga gerek yok, bir tanesini alıp o tarafa çıkmanızı nasihat ederim. Sizi götürecekleri eski bir süryani evi.Evin içinde şarap yapan bir ablaya (lar) konuk oluyorsunuz, size plastik bardaklarda şarap ikram ediyor. Kadının çilekeş hali , evini, mabedini insanlara açmış olma hali bile , biz duygusal türklere o şarabı aldırabilir nitelikte. Lakin şarabı da seversiniz, hafif sekerli dilde güzel tat bırakan bir içki. Kendileri yapıyor konusuna gelince , bizim sayyum, kurnaz Adanalı pek inanmadı. doğrudur. Ahanda dafotoğrafları.

şarap yapan/satan süryani abla

eski süryani evi
 
- Tarihi kilise , medrese gezmeyi sever misiniz bilmem. Acıkcası ben de çok sevmem ama gezmedim mi de vicdan azabı duyarım " buraya kadar geldin , ayı mısın kaldır poponu diye" Merkez de bulunan Meryem Ana Kilisesi ile Mor Behnam Kilisesi ne gittik.Ulu Cami yüksek bir noktaya cıktıgınızda zaten gözünüze çarpacaktır. Mutlaka gitmenizi önerdiğim bir yer ise Sabancı Müzesi dir. Mardin Merkez de bulunan müzeye giriş ücretsiz. Mardin ile ilgili yöresel bir kronoloji sunan ilginizi çekebilecek bir sürü eserin yanı sıra, müzenin diğer bir bölümünde tabloların sergilendiği bir bölüm daha var.o da görülmelidir. Bi de yine Mardin Merkez de dışarıdan çok güzel görünen Mardin Müzesi vardır ki giriş ücretlidir ve içinde aman aman bir sey yoktur. tırt dır bildiğiniz
Sabancı Müzesi nden

Mardin Müzesi


- Mardin in en bilinen ilçesi Midyat a gitmeden  Mardin den dönülmez di elbette. Biz de yine küçük minibüslerle yaklasık bir saat süren- sürmeyen bir yolculuk ile Midyat a geçtik. Burda da yine peşimize takılan çocuklar vardı. Bir yerden sonra gercekten can sıkıcı olabiliyorlar. Para istemenin baska bir yolu haline gelmiş zorunlu rehberlik hizmeti. Midyat da "Sıla" dizisinin cekildiği bir konak var.Bilen bilir. Ben ve Sayyum cahilliğimizden su tarz dialoglar ile epey dalga geçsek de " Sıla ile Baran bu duvar dibinde kavga etmişlerdiiii " bileni için daha enterasan bir konak ziyareti olduğu muhakkaktı. Yanılmıyorsam giriş bir tl filandı konağa.Üst kısımlara çıktığınız da gördüğünüz midyat manzarası ise size neden bütün filimlerin , dizilerin Mardin de çekildiğini ispat eder nitelikte. İşin özü Midyat a uğramayanın kafasına kafasına vururum !
 
Midyat Manzaralı

- "Amma anlattın, benim karnım acıktı ne yiyecem ben" derseniz de annemin bana böyle zamanlarda söylediği gibi size "Zıkkım Çorbası" demiyeceğim elbette. Öneririm ki kuzu dolması yiyin. Bi de her midyeci Mardin li oldugundan sanmayın ki midye bulunur.Yok öle bişi.Mardin in midyecisi meşhur ama midyesi değil.
- "Buralara kadar geldik eli boş dünmeyek, hediyelik eşya alak" da derseniz. Hem Mardin de hem de Midyat ta Telkari sanatı ile yapılmıs envai çeşit gümüş satan dükkanlar görüceksiniz.Ben pek sevmem öyle incik cıncık ama meraklısı alıyordu valla kapış kapış.Onun dışında , sürmeleri şallar da satılıyor. Dilediğiniz modeli alabilirsiniz.

 Benden Günah Gitti ;

 Mardin e mayıs ayında gitmez  hazirana kalırsan pişersin.
 Yöresel yemek yiyeceğim diye her bulduğun dükkana girersen kusarsın.
 Akşam 7 den sonra her yere otobüs var sanırsan otogarda yatarsın.

Bitti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder